LENFÖDEM NEDİR?


Lenfatik Sistem

Lenfatik sistemi; lenf kapillerleri, lenf damarları, nodülleri ve bezleri oluşturur. Lenf, plazmaya benzeyen şeffaf interstisyel bir sıvıdır. Lenf sıvısı gözler, beyin ve spinal kord haricindeki tüm vücut kısımlarını sarmış olan lenf kapillerlerinde toplanırlar. Lenf kapilleri, diğerleri gibi çok sayıda anastomoz yaparak, dokular içerisinde bir damar ağı oluşturur.Lenf damarlarında da venlerdeki gibi valvulalar (kapaklar) vardır ve lenf sıvısının akımı, venlerdeki mekanizmaya benzerlik gösterir. Bu damarlar, vücudun distal kısımlarından kalbe doğru sıvıyı iletirler. Tüpler birbiri içinde birleşir ve major kanal ve damarları oluşturur. Lenf nodları bu damarların genişlemiş kısımlarıdır ve genelde eklem hareketlerinde pompa görevi görmek üzere eklemlerde yer alırlar. Lenf sıvısını periferden lenf nodüllerine getiren damarlara afferent lenf damarları; lenf nodüllerinden merkeze doğru taşıyan lenf damarlarına ise efferent lenf damarları denir. Üst ve alt ekstremitelerin lenf damarları yüzeyel ve derin lenf damarları olmak üzere 2’ye ayrılır. Alt ekstremitede, bacak veya ayağın yüzeyel ve derin lenf damarları, popliteal lenf nodüllerinde sona erer. Sonra ana femoral lenf damarlarına ulaşır; oradan da geniş iliak nodlara geçer. Üst ekstremitenin yüzeyel ve derin lenf damarları ise aksillar lenf nodüllerine boşalırlar. Dirsekte bu iki sistem, yüzeyel ve derin lenf nodülleriyle bağlanırlar. Sağ göğüsten gelen lenf damarları, sağ koldan gelen lenf damarları ile birlikte sağ lenfatik duktusu oluşturur ve sağ subklavian vene drene olur. Diğer bölgelerden gelen lenf damarları, torasik duktusu oluşturur ve sol subklavian vene drene olur. Atık maddeler daha sonra kan yoluyla dalak , bağırsaklar ve böbreklere detoksifikasyon için taşınırlar.
Lenfatik Sistemin Fonksiyonları: 
*Plazma proteinleri gibi vital maddeleri vücut dokularından kan dolaşımına ulaştırır.
*Sıvıyı vücut dokularından drene ederek sıvı dengesini korumaya yardım eder.
*Hastalık yapan maddelere karşı vücudun savunmasına yardım eder.
*Sindirim sisteminden yağların absorbsiyonuna yardım eder.

Lenfödem nedir?

Lenfödem nedir? 
Ödem interstisyel (hücrelerarası) sıvıdaki artış nedeniyle ortaya çıkan şişliktir. Nedeni ne olursa olsun ödem kapiller filtrasyon ve lenfatik drenaj arasındaki dengesizliğe bağlıdır. Kapiller filtrasyon artmadan lenf drenajındaki yetmezliğe bağlı olarak oluşan ödeme ise Lenfödem denir. Her ne sebeple olursa olsun, lenfatik sistem düzgün bir şekilde çalışmıyorsa veya damarlar uygun şekilde drene edemiyorsa, dokular içinde sıvı birikir. Bir bölgede biriken sıvı miktarı, lenfatik sistemin taşıma kapasitesinden daha büyükse Lenfödem oluşur.
Lenf dolaşımı ve fonksiyonu nasıldır?
Vücutta 2 tip dolaşım sistemi görev yapmaktadır.
1- Kan Dolaşımı,
2- Lenf Dolaşımı

Lenf Sistemi; lenf damarları, lenf kılcalları, lenf hücreleri ve lenfatik organlardan oluşur. Lenfatik organlar; lenf nodülleri, bademcikler, timüs bezi ve dalaktır.
Lenf Sisteminin Fonksiyonu; derialtındaki doku sıvısı ve içindeki maddeciklerin venöz (toplar) kan dolaşımına transportu ve drenajıdır.
Lenf Sıvısı; intersitisyel sıvı, plazma proteinleri, plazma hücreleri ve yıkıntılarından oluşur. Lenf damarlarıyla taşınan ve içinde akyuvarların bulunduğu bir sıvıdır. Alyuvar içermez. Bu sıvı; hücreler arasında, dokular arasında ve lenf damarlarında dolaşır. Vücut ağırlığının ¼ 'ü kadar lenf sıvısı bulunur. Lenf sıvısının hareketi toplardamarlardaki gibi iskelet kaslarının basıncı ve solunum hareketleriyle sağlanır. Kanın hareketine gore oldukça yavaştır. Çünkü Lenf sistemine basınç yapan özel bir kalp ve atardamar yoktur.
Lenf Nodülleri; Lenf damarlarının dolaşım sistemi ile birleştiği yerde bulunan özel hücre kümeleridir. Burada lenfosit adı verilen akyuvarlar vardır. Lenf sıvısı, lenf nodüllerinin dar kıvrımlı yerlerinden geçerken içindeki bakterileri burada bırakır ve bakteriler buradaki akyuvarlar tarafından fagosite edilerek ortadan kaldırılır. Lenf nodülleri kasıklarda, koltuk altında, boyunda, karın bölgesinde ve dokular arasında bulunur.
*Vücudumuzu oluşturan hücreler bir sıvı ortamında bulunmaktadırlar. Bu sıvının içinde hücreler için gerekli besin ve oksijen yeralmaktadır. Hücreler ihtiyacı olan maddeleri aldıktan sonra atık maddeleri de ortama bırakırlar. Bu atıklar lenf sıvısı içinde taşınır ve lenf nodüllerinde süzüldükten sonra temiz lenf sıvısı tekrar dolaşıma katılır. Dolayısıyla lenfatik sistem; immun sistemle beraber çalışarak vucut savunmasında koruyucu filtre görevi gören bir sistemdir.
Lenfödem belirtileri ve etkileyen faktörler nelerdir?
Semptomlar hemen gelişmeyebilir. Semptomlar bazen lenfatik sistemde olan yaralanmayı takiben 15 yıl veya daha uzun süre içerisinde gelişirler. Belirtiler ilk olarak el ve ayak dorsumunda görülür, kol veya bacak ağırlığında artış söz konusudur. Cilt gergin ve serttir. El ve ayaklarda duyu bozuklukları ve eklem sertlikleri görülebilir. Enfeksiyona karşı dirençte azalma görülebilir. Dirsekte veya dizin arkasında gerginlik ve hassaslık görülür.
Enfeksiyon (kesikler, enjeksiyonlar, böcek ısırmaları, yanıklar)
Aşırı kilo, dengesiz beslenme
Yetersiz veya aşırı egzersiz 
Kolun aşırı ısıya maruz kalması 
Yolculuk Ağır şeyler taşıma 
Etkilenen kol ya da bacağın sıkılması (örn: tansiyon ölçülmesi, sıkı saat, sıkı kıyafetler) lenfödemi tetikler ve arttırır.
Lenfödem hangi nedenlerle ortaya çıkar?
Kanser sonrası;
radyoterapi,
cerrahi müdahale,
travma,
enflamasyon veya neoplastik (tümöral) bozukluk sonucu lenf yollarının obstrüksiyonu (tıkanması) veya kesintisini takiben ilgili ekstremitede -etkilenen kol veya bacak- Lenfödem gelişir.
Sekonder olarak gelişen Lenfödem onkolojik cerrahinin bir komplikasyonu olarak açığa çıkar ve travmadan ya da operasyondan sonra hemen oluşmayabilir; bazen aylar, yıllar sonra ortaya çıkabilir.
Cerrahi olarak ne kadar fazla lenf nodülü çıkartılırsa, lenfödem oluşma riski o kadar artmaktadır. Lenf nodülü diseksiyonuna bir de radyoterapi eklenirse, lenfödem oluşma riski daha da artar. Yapılan cerrahinin tipi de etkileyen faktörlerdendir.
En sıklıkla meme kanseri sonrası mastektomi ve diğer jinekolojik kanserlerin tedavisi ve cerrahi sonrası uygulamalara bağlı gelişir.
MASTEKTOMİ (göğsün cerrahi olarak alınması) nedir ve uygulanan cerrahi yöntemler nelerdir?
Tüm gögüs veya kısmen gögsün kanser nedenli olarak cerrahi olarak alınmasıdır.Kanserin özelliğine bağlı olarak bazen sadece komşu lenfler veya kısmi olarak göğüs alınır.
Göğüs Koruyucu Cerrahi Yöntemler:
1) Lumpektomi
2) Parsiyel mastektomi
Göğsün Tümünün Alınmasını İçeren Cerrahi Yöntemler:
1) Modifiye Radikal Mastektomi
2) Radikal Mastektomi
LUMPEKTOMİ kanserli kitlenin ve bu kitlenin etrafından bir parça temiz dokunun da alınarak çıkarılması işlemidir. Geriye kalan göğüs dokusuna radyoterapi uygulanır.
PARSİYEL MASTEKTOMİ; lumpektomi ile birlikte bir miktar lenf nodülünün çıkarılması işlemidir.
MODİFİYE RADİKAL - RADİKAL MASTEKTOMİ; tüm göğüs, göğüs ucu, areola ve aynı taraf lenf nodülleri çıkarılır. Buna ek olarak Radikal mastektomide, göğüste bulunan Pectoralis major ve Pectoralis minor kasları da çıkarılır.
Mastektomi sonrası gelişen lenfödem tululan kolda ağırlık, ağrı, duyu kaybı, hareket kaybı ve fonksiyon bozukluğu ile karakterizedir. Zamanla etkilenmiş kol ya da bacakta fibrozis ve enflamasyon da gelişebilir ve bu durum kişinin yaşam kalitesini oldukça olumsuz yönde etkiler. Hastalarda anksiyete, depresyon ve uyum sorunları, sosyal ve seksüel problemler açığa çıkar. Gelişen bu problemler genellikle tedavinin başarısını da etkilemektedir. Bu yüzden tedaviye erken dönemde başlanılması oldukça önemlidir.
Lenfödemde etkin tedavi manuel lenf drenajı ve kompleks boşaltıcı fizyoterapi tedavisidir
Bu tedavi nasıl yürütülür?
Bu tedavi 4 komponentten oluşmaktadır:
Manuel Lenf Drenajı
Cilt Bakımı
Kompresyon (bandaj veya çorap)
Egzersiz
Kompleks Boşaltıcı Fizyoterapi; tutulu kol veya bacağın hacmini azaltır, lenf dolaşımını sağlar, lenfatik kontraksiyonu arttırır, lenf akımını arttırır, fibrozisi azaltır ve protein birikmesini engelleyerek uzun dönemde lenfödemin azaltılmasını sağlar.
Manuel Lenf Drenajı; lenf sisteminin elle manuple edilerek, bloke olmuş lenf sıvısının serbest akışının sağlanması tekniğidir. Elle uygulanan özel bir masaj tekniği olup amacı; ödemli bölgeden lenf sıvısını alıp vücudun diğer bölgelerine akışını sağlamaktır. Manuel lenf drenajı derinin tam altındaki yüzeyel lenf damarlarına hafif basınç uygulaması ile yapılır. Her hasta için manuel tekniğin tipi ve sırası farklı bir prensip ile fizyoterapist tarafından belirlenir ki bu; ödemin aşaması ve alanına bağlıdır.
Manuel Lenf Drenajı lenf dolaşımına etkisi olmayan diğer terapötik masaj teknikleriyle karıştırılmamalıdır. Bu diğer masaj teknikleri lenfödem için faydalı olmadığı gibi zararlı da olabilmektedirler.
Kompresyon Tedavisi; Kompresyon tedavisi dışarıdan lenfödemli alana basınç sağlamak amacı ile iki şekilde uygulanır:
1) Kompresyon Bandajları
2) Kompresyon Çorapları
Lenfödem tedavisinde kısa çekişli ve elastik olmayan bandajlar kullanılır. Bu bandajların özelliği; kas aktivitesi sırasında yüksek basınç va kas istirahati sırasında düşük basınç uygulaması nedeni ile lenf sıvısının etkilenmiş ekstremitede tekrar birikmesini önlemesidir. Diğer bandaj şekilleri ise lenfödem için oldukça zararlıdır, kullanılmamalıdır.
Kompresyon Çorapları ise tedavi bitiminde takip sürecinde giyilmesi gereken materyallerdir ve kişiye özel yapılmalıdır.
Lenfödem ve Egzersiz
Lenfatik sıvının akış hızı, iskelet kasları tarafından sağlanan aralıklı dış basınca bağlıdır. Bu nedenle sıvı drenajına yardım etmek için kas aktivitesi de gereklidir. Egzersizler bandaj veya çorap kullanımı eşliğinde yapılmalıdır. Dirençli egzersizlerden ve ağırlık egzersizlerinden kaçınılmalıdır.
Egzersiz programı hastaya özel olarak tedaviyi yürüten fizyoterapist tarafından hazırlanmalıdır.
Egzersizler 3 başlık altında toplanabilir;
1) Isınma ve pompalama egzersizleri
2) Solunum egzersizleri
3) Germe egzersizleri 


Lenf Ödem Tipleri


Tipleri:
I) PRİMER LENF ÖDEM: Genin bulunduğu ve aile hikayesinin olduğu durumlarda her 2 doğumdan birinin PRİMER LENF ÖDEMEyakalanma riski vardır. Primer lenf ödemin tabi ki başka nedenleri de vardır. Bebeğin lenf ödem riski taşıması aşağıdaki durumlarda yüksektir:
•     Ebeveynlerden birinde ve ailesinde lenf ödem olması,
•     Etkilenen ebeveynde distichiasis hastalığının da olması (ekstra kirpik)
•     Lenf ödemin simetrik ve bilateral olması.
Herediter (Milroy’s Disease) Lenf Ödem:”Milroy Hastalığı” 
• Milroy 1892’de, ilk defa doğuştan lenf ödemi olan geniş bir aile tanımladı. Aile hikayesinden bu durumun otozomal dominant olduğu ve bu yüzden ebeveynden çocuğa geçtiği açıktı. Milroy, bu hastalığı, alt ekstremitelerde özellikle ayaklarda doğumla birlikte şişlik olarak tanımladı. Bu şişlik artabilir veya stabil kalabilir. Erkek çocukların skrotumlarında bazen ekstra sıvı olabilir; ancak bu ileride nadiren bir probleme yol açar. Milroy Hastalığı, sıklıkla diğer anormalliklerle ilişkili değildir. Bu hastalığı taşıyanların çoğunun alt ekstremitelerinde biraz şişlik var; ancak bazı taşıyıcıların bu hastalıktan etkilenmeyip çocuklarının etkilendiği görülmektedir. Milroy Hastalığı’ndaki lenf ödem, alt ekstremitelerde lenf kanallarının azlığından (hipoplazi) kaynaklanmaktadır. Bu hastalığın geni, “Vaskuler Endotelyal Büyüme Faktörü 3” olarak birkaç yıl önce tanımlanmıştır. Bu gen, bebeğin lenfatiklerinin gelişiminde önemli bir role sahiptir. 
Lenf ödem-Distichiasis Sendromu
• Bu hastalık, primer lenf ödemin diğer otozomal dominant nedenidir. Ancak bu lenf ödem, geç çocukluk ve puberte (ergenlik) döneminde gözlenir. Başlangıç yaşı ve şişliğin ciddiyeti aileden aileye değişir. Şişliğin yanında göz kapağının içinde ekstra kirpik vardır. Şişlik sonradan kendini gösterse de, altında yatan neden yine lenfatik kanalların anormalliğidir. Etkilenen kişilerde lenf taraması yapıldığında, inguinal lenf nodülleri içinde, lenfatik kanalların fonksiyonundaki anormalliğe işaret eden gecikmiş lenf sıvı drenajı ile lenf kanallarının sayısında artış gözlenmiştir. Bu durum, bazen diğer konjenital anormalliklerle beraberdir. Etkilenen kişilerin 1/3’i cerrahi düzeltme gerektiren pitozise (göz kapağının düşmesi) sahiptir. Doğumda kişilerin %8’inde kalp hastalığı riski vardır. Bu çok ciddi olmayabilir; ancak cerrahi gerektirir. Etkilenen kişileri %3’ünde de yarık damak bulunur. Bu problemden sorumlu olan gen “FOXC2” olarak tanımlanmıştır. Bu genin lenfatiklerin ve gözün gelişiminde rolü olduğu açıktır; ancak fonksiyonu ile ilgili çok az şey bilinmektedir.
• Lenf Ödem Praecox: Spontan olarak, belirgin bir etiyoloji göstermeden ortaya çıkar. Ödem başta yumuşaktır, fakat zamanla sertleşir. Ağrı ve ülserasyon olmamasına rağmen; rekürrent enfeksiyon riski yüksektir.
• Lenf Ödem Tarda: 35 yaşından sonra gelişir. Belirgin bir etiyoloji olmadan ortaya çıkar. Ödem serttir, ağrı ve ülserasyon oluşmaz; rekürrent ülserasyona sık rastlanır.
SEKONDER LENF ÖDEM
• Tüm dünyada en sık karşılaşılan tiptir. 3. dünya ülkelerinde predominant etiyoloji; enfeksiyon; batı ülkelerinde ise 
malignensidir.
–     Obstrüktif, 
–     Tümör,
–     Travma,
–     Obliteratif,
–     Cerrahi,
–     Radyasyon,
–     Sarcoid,
–     İnfalamatuar/enfeksiyöz
• Obstrüktif ve obliteratif tipler predominant olarak malignensi sebebiyle oluşur. Tümör invazyonu veya radyasyon sonucu meydana gelir.
• Smith’e göre erkeklerde lenf ödemin asıl sebebi prostat kanseridir. Meme kanseri ve lenfoma da kadınlarda sık karşılaşılan nedenlerdir. Ödem genellikle unilateral ve elevasyonla azalan tiptedir.
• İnflamatuar tip sık enfeksiyonlar sonucu oluşur. Ödem zamanla sertleşir. Tüberküloz, tifoid ateş, influenza ve sarkoidis bu prosesin sebebi olarak gösterilmiştir. • Cerrahi, özellikle karsinoma nedeniyle lenf nodlarının ve dokuların çıkarılması,
• Radiyoterapi, bütün tümorlü hücreleri yok edip; lenf nodlarını harap eden ve fibroz dokuyu bloklayan bir yöntemdir.
• Lenfatik damarları yırtacak tesadüfi travmalar, yaralanma nedeniyle meydana gelecek aşırı fibroz doku nedeniyle lenfatik damarları sıkıştırabilir.
• Parazitler (örn: florial kurtçuklar), lenfatik drenajı bloke eder. Kurtçuklar büyüdüğünde, lenfatiklerin kapaklarına zarar verir. Bu durum, kurtlar içeri girdikten birkaç yıl sonra meydana gelebilir. Kurtçuklar öldüğünde, lenfatikleri tıkayacak enfeksiyonlara neden olurlar. 
• Bir ekstremitenin paralizisi lenfatik pompalamayı engelleyerek; tekerlekli sandalye ödemine neden olur.
• Venlerle birlikte, lenfatikleri içeren kronik venözyetmezlik, venöz ödemin yanında lenf ödemin de oluşmasına neden olur.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder